T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
MANİSA / YUNUSEMRE - Çağatay Uluçay İlkokulu

İlimiz Manisa

Manisa

 

       Manisa ili Türkiye´nin batısında, Ege Bölgesi´nin Ege Bölümü´nde yer almaktadır. Topraklarının büyük bölümü Gediz Havzası içinde, küçük bir bölümü de kuzeybatıda Ege (Bakırçay) Havzası içinde bulunmaktadır. Manisa, coğrafi olarak 27,08° ve 29,05° doğu Boylamları ile 38,04° ve 39,58° kuzey Enlemleri arasında yer alır. İdari yönden, doğudan Uşak ve Kütahya, batıdan İzmir, kuzeyden Balıkesir, güneyden Aydın, güneydoğudan Denizli illeri ile çevrilidir. İl´in yüzölçümü 13.810 Km² ´dir.

İl doğal açıdan ise, kuzey ve kuzeydoğudan Demirci Dağları ve uzantıları, doğudan Kula-Gördes-Uşak platoları, güneyden Bozdağlar, batıdan Spil Dağı, Yamanlar Dağı uzantıları, Menemen Boğazı ve Yunt Dağı uzantılarıyla sınırlanmış durumdadır. İl’in toprakları çok büyük bir ağırlıkla dağlar ve platolardan oluşmuştur.

İl´in uç noktaları doğuda Selendi-Kürkçüköyü, batıda Merkez İlçe-Düzlen Köyü, kuzeyde Soma-Türkali Köyü, güneyde Sarıgöl-Aşağıkızılçukur Köyü´dür.

Ege Bölgesinde yer alan Manisa, 13.810 Km² yüzölçümü ile ülkemizin 16. büyük İlidir. Yüzölçümünün % 33’ü tarımsal alan, % 36’sı ormanlık alandır. Salihli ilçesinde Bozdağlar üzerinde bulunan Kumpınar Tepe 2070 metre ile ilin en önemli yükseltisidir. Gölmarmara Gölü, Demirköprü Barajı ile Gediz ve Bakırçay nehirleri İlin önemli su kaynaklarıdır. Batıdan doğuya doğru yükseklik ve orman alanları artmakta, Akdeniz ikliminden karasal iklime geçiş görülmektedir. Gediz ve kollarınca sulanan ovalar, ülkemizin en verimli ovalarıdır.

   

        MANİSA EKONOMİSİ
        Manisa, Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim merkezlerinden biridir. Nüfusun büyük çoğunluğu tarım sektöründe istihdam edilmektedir. İl’de modern tarım teknikleri uygulanmakta olup, toplam traktör sayısı 42.182’dir. bu alanda İl, Türkiye birincisidir.İl’de ekilebilir arazi miktarı 456.429 hektardır.
Manisa, üzüm ve tütün üretiminde ülkemizde 1. sırada, toplam tarımsal ürünler üretiminde 2. sırada yer almaktadır. İlin hayvan varlığı 892.557’dir. Milli ekonomiye, tarımsal üretim değeri olarak 1999 yılı sonu değerleriyle yaklaşık 449 Trilyon 485 Milyar 245 Milyon TL.’lık bir katkı sağlanmıştır. Bu miktar ülke tarımsal üretim değerinin % 5’ini karşılamaktadır.İlimizde 173.000 hektarı aşkın orman alanının ağaçlandırılması gerekmektedir. Ayrıca ormanlık alanın % 70’inde kadastrolama henüz yapılmamıştır.
Manisa’nın geleneksel ve tarımsal ağırlıklı sanayi yapısı 1970’li yıllarda değişmeye başlamıştır. Merkezde Organize Sanayi Bölgesinin kurulması, yatırım ve ihracata verilen teşvikler, tarım ve ticaret sektörlerinde sağlanan sermaye birikiminin sanayiye dönüşümünü hızlandırmıştır. İl dışı yatırımcılardan da büyük talep alan 3 bölüm halindeki Manisa Organize Sanayi Bölgesinde 90 sanayi tesisi bulunmakta ve burada 14.000’e yakın kişi istihdam edilmektedir.

138 hektar alan üzerinde kurulması öngörülen Akhisar Organize Sanayi Bölgesinde 48 adet parselin ön tahsisi yapılmıştır. 4 adet firma deneme üretimi yapmakta olup, müteşebbislere arsa tahsisi devam etmektedir. Salihli, Turgutlu ve Kula Organize Sanayi Bölgelerinin etüd-proje, kamulaştırma ve altyapı çalışmaları sürdürülmektedir.İlimizde sanayi sici belgesi almış 291 sanayi tesisi mevcut olup, buralarda yaklaşık 30.000 kişi çalışmaktadır.


       MESiR MACUNU´NUN TERKiBi
      41 sayısı ile manevi etkisi de arzulanan Mesir Macunu´nun terkibine giren ve tıbbi tesiri bilinen baharat ile maddeler şunlardır:
   Anason, hindistancevizi, hindistan çiçeği, çivit, çöpçini, çörekotu, dar-ı fülfül, hardal, tohum, havlican, hıyarşenbe, kakule, kalbarda, karabiber, karanfil, kebabe, kimyon, kırımtartar, kişniş, Iimontuzu, iksir, mailleziz, meyanbalı, portakal kabuğu, ravend kökü, safran, sakız, sarı hajile, sinameki, şamlı, şeker, rezene, tarçın, tarçın çiçeği, teke mersini, tiryak, udülkahar, vanilya, yenibahar, zencefil, zerde çöp, zulumba.

 

        MANİSA TARİHİ
      Batı Anadolu´da Spil Dağı ile Gediz Nehri arasında bulunan Manisa Ege Bölgesinin önemli kentlerinden biridir. Muhtelif kaynaklara göre tarihinin M.O. 3000. yıllarına kadar indiği, Tantalis, Sipylos Magnesiası gibi adlarla anılan yerleşimlere sahne olduğu bilinmektedir. Kentsel yerleşimlerin artmaya başlamasıyla, Magnesia da gerek tarımsal ve ticari açıdan gerekse de Ege Denizini doğuya bağlayan önemli bir noktada bulunmasıyla ulaşım açısından önemli bir noktada bulunmasıyla ulaşım açısından, önemli bir konumdaydı. Yörede çıkan buluntulardan ve yazılı kaynaklardan Manisa ve çevresinin Hitit, Aka, Frigya, Lidya, Hellen, Roma ve Bizans uygarlıklarının yaşadığı bilinmektedir. Nitekim toprak altında ve üs tünde bu dönemlere ait bir çok kalıntı günümüze kadar ulaşmıştır.
Geçmişte hayli önemli kentler olduğu anlaşılan Akhisar - Thyateria, Salihli - Sardes, Alaşehir -Philadelphia Manisa Merkezde bulunan Sandıkkale-Magnesia ve Yunt Dağ Köseler köyü sınırlariçinde bulunan Aigai bunlardan bazılarıdır. Bizans döneminde önemli piskoposluk merkezlerinden biri olduğu bilinen ve 1313 yılında Saruhanoğulları tarafından Bizanslılardan alınarak Magnesia olan adı Manisa olarak değiştirilen kent Saruhan Beyliğinin merkezi haline getirilmesiyle ayrı bir önem kazanmıştır.

Sandıkkale eteklerinde bulunan Ulu Camii ve Külliyesi, Mevlevihane ve Saruhan Bey Türbesi, beylikler döneminin günümüze kadar ulaşabilen eserleridir.Yaklaşık 90 yıl Gediz Havzasına egemen olan Saruhanoğulları ile ilgili yeterli kaynak ve belge bulunmamakla birlikte yukarıda anılan mimari yapılardan Beyliğinin Türklerin Batı Anadolu´ya yerleşmesinde önemli katkıları olduğu anlaşılmaktadır.
        Osmanlıların gücü nedeniyle onlarla hep iyi ilişkiler içinde olan Saruhan Beyliği, Hızır Şah zamanında Osmanlı yönetimini seçmiştir. Bu dönemde sosyal ve ekonomik yaşantısı daha düzenli bir hale gelen kent, Osmanlı Şehzadelerinin yetiştirildiği kentlerden biri olmuştur. 1437 - 1595 yılları arasında, II. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, III.Mehmet ve II. Murat gibi bazıları daha sonra tahta geçecek olan şehzadeler tarafından yönetilen kentte , şehzadeler ve aileleri tarafından camii, çeşme, medrese, imarethane, köprü ve saray gibi bir çok eser yaptırılarak kent önemli ölçüde imar görmüş, eğitim, kültür, sanat ve ekonomik yönden önemli gelişmeler yaşanmış, bu gelişmeler nüfus artışı ve şehirleşmeyi de beraberinde getirerek Manisa 16. Yüzyılda sosyal, ekonomik ve idari açıdan önemli bir merkez haline gelmiştir.27 Mayıs 1919 - 8 Eylül 1923 tarihleri arasında Yunan işgali altında kalan kent, Kurtuluş Savaşı sırasında belki de tarihinin en kötü dönemini yaşamıştır.

Yakılıp, yıkılıp, önemli ölçüde tahrip edilmesine rağmen, geçmişine ışık tutan bir çok eser günümüze kadar ulaşabilmiştir. Cumhuriyet Döneminde de gelişmesini sürdüren Manisa Cumhuriyetin ilk yıllarında zirai bakımdan en önemli merkezlerden biri iken, tarımda makineleşme, ürün çeşitlerinin arttırılması, Soma Termik ve Demirköprü Hidroelektrik Santrallerinin yapılması, ulaşımın gelişmesi ve Organize Sanayi ve Küçük Sanayi Bölgelerini hizmete girmesiyle zirai, ticari ve tarımsal önemini artmış olup Celal Bayar Üniversitesinin kurulmasıyla da eğitim ve kültür alanında da önemli bir aşama kaydedilmiştir.

 

        M E S İ R
       Osmanlı Şehzadelerinin imparatorluk yönetimine hazırlık olmak üzere Manisa´da görevlendirilerek eğitim gördükleri 1437 - 1595 döneminde, şehza deler maiyetleri ve yakınları ile Manisa´da ya şar larken, kent büyük ölçüde imar görmüş, yoğun bir yapılaşma yaşanmıştır.Bu dönemde yaptırılan yol, köprü, çeşme, camii, han, hamam, mektep, medrese gibi önemli bir şok eserin içinde şüphe- siz ki Yavuz Sultan Selim´in annesi ve Kanuni Sultan Süleyman´ın eşi Hafsa Sultan tarafından yaptırılan Sultan Külliyesinin, ünlü Mesir Macunu nun vaktiyle bu külliyeye ait darüşşifada hazır lanması ve yine külliyenin camiinden halka saçılması nedeniyle, Manisa işin farklı bir önemi vardır.

Mesir Macununun ortaya çıkışıyla ilgili çe- şitli öyküler mevcutsa da, yöre halkı tarafından benimsenen ve nesilden nesile günümüze ulaşan öykü, Hafza Sultan´ın hastalanması ve saray dok torları tarafından derdine çare bulunamayan Vali de Sultan´ın Sultan Külliyesine ait darüşşifanın yöneticisi Merkez Efendi tarafından hazırlanan macun sayesinde şifa bulmasıyla başlar. Başlangıçta Hafza Sultan´ın emriyle sadece darüşşifada ki hastalara verilmekte olan ve Mesir adı verilen macun, halk arasında rağbet görmesi ve talebin büyük boyutlara ulaşmasıyla, halka da dağıtılma ya başlanırsa da, zamanla talebin karşılanamaz hale gelmesi ve şikayelerin artması nedeniyle, Sultan Camii kubbe ve minarelerinden halka saçılma sına karar verilir. Mesir Macununun ününün giderek yaygınlaşması, bölge, hatta ülke çapında talep edilir hale gelmesine paralel olarak halka saçım işi törenselleşmiş ve bir şenlik haline gelerek günü- müze kadar ulaşmıştır.

      Halk arasında Mesir Macunu ile ilgili olarak, Nevruz günü bu macundan yiyenleri bir yıl boyunca yılan, çıyan gibi zararlıların sokmayacağı, hastalıklardan korunacağı, macundan yiyecek gelinlik kızların o yıl içinde evlenecekleri, çocuğu olmayanların çocuğu olacağı, çocuk has- talıkları ve ağır hastalıklarda bile faydalı olduğu gibi inançlar yaygındır. 
Esasen, çoğu baharat olmak üzere 41 çeşit maddeden yapılan Mesir Macununun terkibine giren maddelerin özellikleri göz önüne alındığında, uyarıcı iştah aşıcı, idrar söktürücü, gaz giderici, bağırsak hareketlerini arttırıcı ve afro-dizyak etkilerinden söz etmek mümkündür. Günümüzde Nevruz günü Sultan Külliyesinde düzenle- nen Dua Töreni İle yapımına başlanan Mesir Macunu, Nisan ayında sosyal, kültürel, sportif çeşitli faaliyetlerle, kutlanan Mesir Şenliklerinin, Nisan ayının üşünşü ya da dördüncü Pazar gününe rastla yan sa^ım töreninde halka saçılmaktadır. Saçım Töreni gerek çeşitli rahatsızlıklarına şifa arayan ge rekse de sadece izlemeye gelenler ile yerli yabancı turistler tarafından büyük rağbet görmektedir.

      Zaman işinde değişen yaşam koşullarına paralel olarak, eski gelenek ve göreneklerimizin yavaş yavaş kaybolduğu günümüzde, Mesir Şenlikleri yaklaşık beş yüzyıldır sürdürülen bir öneme sahiptir.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 26.10.2013 - Güncelleme: 08.02.2018 16:01 - Görüntülenme: 1978
  Beğen | 0  kişi beğendi